2 Eylül 2013 Pazartesi

2004 Sayılı İİK Madde 340 DİSİPLİN HAPSİ İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/1068

K. 2012/1208

T. 14.2.2012

• ÖDEME ŞARTINI İHLAL ( Nafaka Alacakları Hariç Alacak Miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Tarafından Her Yıl Belirlenen Aylık En Yüksek Brüt Asgari Ücret Tutarının Altında Kalan Takiplerde Bu Kanunda Öngörülen Disiplin ve Tazyik Hapsi Uygulanmayacağı )

• TAZYİK HAPSİ ( Ödeme Şartını İhlal - Nafaka Alacakları Hariç Alacak Miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Tarafından Her Yıl Belirlenen Aylık En Yüksek Brüt Asgari Ücret Tutarının Altında Kalan Takiplerde Uygulanmayacağı/Alacak Miktarının Tespitinde Masrafların Dahil Edilmeyeceği )

• DİSİPLİN HAPSİ ( Ödeme Şartını İhlal - Nafaka Alacakları Hariç Alacak Miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Tarafından Her Yıl Belirlenen Aylık En Yüksek Brüt Asgari Ücret Tutarının Altında Kalan Takiplerde Uygulanmayacağı )

2004/m.340,354

ÖZET : 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 354. maddesine eklenen 4. fıkrasında, "Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz" şeklinde getirilen düzenleme ile alacak miktarı her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takipler esas alınmıştır.
Yasanın, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerli olan brüt asgari ücret miktarının altında kalan alacak miktarlarına ilişkin takipler nedeniyle yapılan şikayetler sonucu verilen ( nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç ) disiplin ve tazyik hapsi cezaları hakkında uygulanması gerekecektir. Buradaki alacak miktarından ne anlaşılması gerektiğinin saptanması zorunlu hale gelmiştir. Asıl alacağın, takibe konulan ve üzerine masraf, faiz ve vekalet ücreti gibi meblağların ilave edilmediği miktar olduğunun kabulü gerekmektedir.

DAVA : Ödeme şartını ihlal suçundan sanık R. M. hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine dair Karacabey İcra Ceza Mahkemesinin 25/04/2011 tarihli ve 2011/118-271 sayılı kararına karşı itirazın kabulü ile sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 340. maddesi gereğince 2 ay tazyik hapsine ilişkin Karacabey Asliye Ceza Mahkemesinin 19/05/2011 tarihli ve 2011/96 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine, Adalet Bakanlığından verilen 12.10.2011 gün ve 2011/12794-52601 sayılı kanun yararına bozma talebini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 19.01.2012 gün ve K.Y.B. 2011/374212 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle dosya incelendi.
Tebliğnamede,
1- 14/04/2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 2004 sayılı İcra ve iflas Kanununun 354/3. maddesinde yer alan" alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, takibe konu alacak miktarının asgari ücretin altında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16.HD-220 esas, 2006/231 sayılı kararında da belirtildiği üzere, "Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Bu nedenle kararda belli bir sürenin öngörülmesi, yaptırımın bu niteliğine aykırı olacaktır." şeklindeki gerekçe nazara alındığında, disiplin ve tazyik hapsinin kısmi bir düzeni korumak amacıyla getirildiği, kişinin kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde serbest kalacağı cihetle, sanığın 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması
gereğine işaret edilmiştir.
Gereği görüşüldü:
KARAR : Dosya kapsamına göre, Karacabey İcra Müdürlüğünün 2007/3141 esas sayılı dosyasında, sanık hakkında 19.11.2007 tarihinde 330,00 TL asıl alacak ve gecikme zammı ile birlikte toplam 519,75 TL'nın tahsili için takip başlatıldığı, sanığın icra dairesinde icra memuru huzurunda 330,00 TL'nın asıl alacak, işlemiş ve işleyecek faiz, masraf ve vekalet ücretiyle birlikte toplam 1.320,01 TL'nı taksitler halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, 15.02.2011 tarihli 650,00 TL olan taksidi ödememesi nedeniyle yapılan şikayet üzerine Karacabey İcra Mahkemesinin 25/04/2011 tarihli ve 2011/118 esas, 2011/271 sayılı kararı ile icra dosyasında 330,00 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı ve bu miktarın da asgari ücret tutarının altında kaldığından sanığın beraatine karar verildiği, şikayetçi vekilinin itirazı üzerine, Karacabey Asliye Ceza Mahkemesinin 19/05/2011 tarihli ve 2011/96 değişik iş sayılı kararı ile alacak miktarı olarak belirtilen bölümün içinde madde metni dar yorumlanarak ve kıyas yolu ile dava değeri ile benzetme yoluna gidilmek suretiyle asıl alacak miktarı üzerinden hüküm kurulmuş olması nedeniyle şikayetçi vekilinin itirazının kabulü ile Karacabey İcra Mahkemesinin 25/04/2011 tarihli ve 2011/118 esas, 2011/271 sayılı beraat kararının kaldırılmasına, borçlunun ödeme şartını ihlal ettiğinden İİK'nun 340. maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanığın iki ay tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 354. maddesine eklenen 4. fıkrasında, "Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz" şeklinde getirilen düzenleme ile alacak miktarı her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takipler esas alınmıştır.
Yasaların geriye yürümezliği ilkesi esas olmakla birlikte, lehe olan yasal düzenlemeden, haklarındaki hüküm kesinleşmiş olan ilgililerin yararlanması gerektiği de ceza hukukunun temel prensiplerindendir. Hal böyle olunca anılan Yasanın, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerli olan brüt asgari ücret miktarının altında kalan alacak miktarlarına ilişkin takipler nedeniyle yapılan şikayetler sonucu verilen ( nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç ) disiplin ve tazyik hapsi cezaları hakkında uygulanması gerekecektir. Buradaki alacak miktarından ne anlaşılması gerektiğinin saptanması zorunlu hale gelmiştir. Dairemizce de benimsenen yüksek 12. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre asıl alacağın, takibe konulan ve üzerine masraf, faiz ve vekalet ücreti gibi meblağların ilave edilmediği miktar olduğunun kabulü gerekmektedir. Somut olaya bakıldığında, 19.11.2007 tarihinde başlatılan ve alacak miktarı 330,00 TL olan takipte, alacak miktarının lehe yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerli olan brüt asgari ücret miktarının altında kalması nedeniyle itirazın reddi yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi isabetsizdir.
Tebliğnamedeki ( 1 ) no'lu kanun yararına bozma isteminin kabulü nedeniyle, tebliğnamedeki ( 2 ) no'lu istemin tartışılmasında hukuki yarar görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğname yerinde görülmekle, Karacabey Asliye Ceza Mahkemesinin 19/05/2011 tarihli ve 2011/96 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Kararın bozulması nedeniyle CMK'nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerekmekle;

yarx

SONUÇ : Borçlu R. M.'in ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki mahkumiyet hükmünün çektirilmemesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder