T.C.
YARGITAY
16.
HUKUK DAİRESİ
K.
2010/5755
T.
4.10.2010
•
ALACAKLILARI ZARARA UĞRATMAK (Sanığın Kastiyle Ticari İşletmenin Borçlarını
Kısmen Veya Tamamen Ödemediği İddiası - Borçlu Şirketin Fiilen Yönetim
Yetkisine Sahip Olup Olmadığının Araştırılması Gerektiği)
•
ŞİRKETLERDE YÖNETİM YETKİSİ (Fiilen Sahip Olmayanlara İİK. Md. 333/a'daki Suçun
İsnat Edilemeyeceği - Alacaklıları Zarara Uğratmak Kastiyle Ticari İşletmenin
Borçlarını Kısmen Veya Tamamen Ödememek)
•
TİCARİ İŞLETMENİN BORÇLARINI KISMEN VEYA TAMAMEN ÖDEMEMEK (Alacaklıları Zarara
Uğratmak Kastiyle - Suçun İsnat Edilebilmesi İçin Sanığın Borçlu Şirketin
Fiilen Yönetim Yetkisine Sahip Olması Gerektiği)
ÖZET : Sanığa isnat edilen suç, "Ticaret
şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların
alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya
tamamen ödememesidir". Sanığın borçlu şirketin fiilen yönetim yetkisine
sahip olup olmadığı araştırılmalıdır.
DAVA : Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen
yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari
işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçundan sanığın beraatine
karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından
temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle
dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler
okunarak
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
KARAR : Sanığa isnat edilen suç İİK'nun 333/a
maddesinde, "Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine
sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin
borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde"
cezalandırılma öngörüldüğüne göre, sanığın borçlu şirketin fiilen yönetim
yetkisine sahip olup olmadığı araştırılmaksızın, şirket yetkilisi olmadığı
gerekçesiyle beraatine karar verilmesi isabetsiz olduğundan,
SONUÇ : Hükmün istem gibi BOZULMASINA, 04.10.2010
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder