30 Ağustos 2013 Cuma

2004 Sayılı İİK Madde 354 DAVANIN VE CEZANIN DÜŞMESİ İLE CEZA VERİLEMEYECEK HÂLLER

DAVANIN VE CEZANIN DÜŞMESİ İLE CEZA VERİLEMEYECEK HÂLLER

MADDE 354 - Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikâyete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticelerile beraber ceza düşer.

 (...) (Madde 354 ün 2. fıkrası, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 103. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.) 

(Ek fıkra: 5358 - 31.5.2005 / m.22) İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez.


(Ek fıkra: 6217 - 31.3.2011 / m.6) Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz.

2004 Sayılı İİK Madde 353 İTİRAZ

İTİRAZ

MADDE 353.- (Değişik madde ve başlığı: 5358 - 31.5.2005 / m.21) (Değişik 1.fıkra: 6217 - 31.3.2011 / m.5) İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.

İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır.

2004 Sayılı İİK Madde 352 KARAR

KARAR

MADDE 352 - İcra mahkemesi iki tarafın ifadelerini ve bütün delillerini ve iddia ve müdafaalarını dinledikten sonra nihayet beş gün içinde kararını verir ve hülâsasını Cumhuriyet Savcısına bildirir.

(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.99) Takibi şikayete bağlı suçlarda dava ve cezanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği kararda belirtilir.

2004 Sayılı İİK Madde 351 TAHKİKAT

TAHKİKAT

MADDE 351 - Şikâyetçi dilekçe veya beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlıdır.

Maznun müdafaası için tahkikatın tevsiini ancak bir kere istiyebilir.

2004 Sayılı İİK Madde 350 DURUŞMA

DURUŞMA

MADDE 350 - İcra mahkemesi iki tarafı ve delillerini dinler ve gerek tarafların gerek şahitlerin ifadelerini duruşma tutanağına geçirir.

Cumhuriyet Savcısı hazır bulundurulmaz.

2004 Sayılı İİK Madde 349 YARGILAMA USULÜ

YARGILAMA USULÜ

MADDE 349 - Şikâyet dilekçe ile veya şifahî beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesii duruşma için hemen bir gün tayin edip şikâyetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.

İki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gelmeğe veya vekil göndermeğe mecburdurlar.

İcabında merci tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir.

Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yolile sorguya çekilir.

Maznun, şikâyeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin huzuruna gelmez veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marifetile getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıyabında görülür.

Şikâyetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikâyet hakkı düşer.


Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı hükümler tatbik olunur.

2004 Sayılı İİK Madde 348 YETKİ

YETKİ


 MADDE 348.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.20) Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı yetkili icra mahkemesi, icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemedir.

2004 Sayılı İİK Madde 347 ŞİKAYET SÜRESİ

ŞİKAYET SÜRESİ


 MADDE 347.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.19) Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikayet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.

2004 Sayılı İİK Madde 346 GÖREV VE BİRLEŞTİRİLME YASAĞI

GÖREV VE BİRLEŞTİRİLME YASAĞI

MADDE 346.- (Değişik madde ve başlığı: 5358 - 31.5.2005 / m.18) Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir.

İcra mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez.

 Bu Bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, icra mahkemesinde bakılır.

2004 Sayılı İİK Madde 345/b ARTIRMADAN ÇEKİLME

ARTIRMADAN ÇEKİLME

  
MADDE 345/b.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.17) Bu Kanuna göre yapılan ihalelerde kendisine veya başkasına vaat olunan veya sağlanan yarar karşılığında artırmadan çekilen veya artırmaya katılmayan kimseye bir yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası verilir.

 Aracılara da aynı ceza verilir.

2004 Sayılı İİK Madde 179 SERMAYE ŞİRKETLERİ İLE KOOPERATİFLERİN İFLASI

SERMAYE ŞİRKETLERİ İLE KOOPERATİFLERİN İFLASI

MADDE 179 - (Değişik madde ve başlığı: 4949 - 17.7.2003 / m.49) Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.

 Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflasın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.

2004 Sayılı İİK Madde 345/a SERMAYE ŞİRKETLERİNİN İFLASINI İSTEMEK MECBURİYETİNDE OLANLARIN CEZASI

SERMAYE ŞİRKETLERİNİN İFLASINI İSTEMEK MECBURİYETİNDE OLANLARIN CEZASI 


 MADDE 345/a.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.16) İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, 179 uncu maddeye göre şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikayeti üzerine, on günden üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

2004 Sayılı İİK Madde 345 HÜKMİ ŞAHISLARIN MUAMELELERİNDE KİMLERİN CEZA GÖRECEĞİ

HÜKMİ ŞAHISLARIN MUAMELELERİNDE KİMLERİN CEZA GÖRECEĞİ


MADDE 345 - Bu kanunda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya muamelelerini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmî şahsın müdürlerinden, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve azasından veya murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur.

2004 Sayılı İİK Madde 344 NAFAKAYA İLİŞKİN KARARLARA UYMAYANLARIN CEZASI

NAFAKAYA İLİŞKİN KARARLARA UYMAYANLARIN CEZASI

MADDE 344.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.15) Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

 Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.

2004 Sayılı İİK Madde 343 30 VE 31 İNCİ MADDELER HÜKMÜNE MUHALEFET EDENLERİN CEZASI

30 VE 31 İNCİ MADDELER HÜKMÜNE MUHALEFET EDENLERİN CEZASI


 MADDE 343.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.14) Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılmaması yahut bir irtifak hakkının tesisi veya kaldırılması hakkındaki ilam hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet eden borçluların, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilamın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

5237 Sayılı TCK Madde 290 Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması

Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması

MADDE 290 - (1) Hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkoyan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması halinde hırsızlık, cebren alınması halinde yağma, hileyle alınması halinde dolandırıcılık, tahrip edilmesi halinde mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Kişinin 

2004 Sayılı İİK Madde 342 İCRA DAİRESİNCE TESLİM EDİLEN TAŞINMAZ VEYA GEMİYE TEKRAR GİRENLERİN CEZASI

İCRA DAİRESİNCE TESLİM EDİLEN TAŞINMAZ VEYA GEMİYE TEKRAR GİRENLERİN CEZASI


 MADDE 342.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.13) İcra dairesi marifetiyle alacaklıya veya alıcıya teslim edilen bir taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 290 ıncı maddesi mucibince umumi hükümler dairesinde cezalandırılır.

2004 Sayılı İİK Madde 341 ÇOCUK TESLİMİ EMRİNE MUHALEFETİN CEZASI

ÇOCUK TESLİMİ EMRİNE MUHALEFETİN CEZASI


MADDE 341.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.12) Çocuk teslimi hakkındaki ilamın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişinin, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine, altı aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilamın veya ara kararının gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir

2004 Sayılı İİK Madde 111 TAKSİTLE ÖDEME

TAKSİTLE ÖDEME

MADDE 111 - Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.

Şu kadar ki, borçlunun kâfi miktar malı, haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.

 (Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.26) Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. 


(Değişik 4. fıkra: 3494 - 9.11.1988) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

2004 Sayılı İİK Madde 340 BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA

BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA


MADDE 340.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.11) 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.

2004 Sayılı İİK Madde 339 BEYANDAN SONRA MAL VE KAZANÇTA OLAN TEZAYÜDÜ BİLDİRMEYEN BORÇLUNUN CEZASI

BEYANDAN SONRA MAL VE KAZANÇTA OLAN TEZAYÜDÜ BİLDİRMEYEN BORÇLUNUN CEZASI

MADDE 339.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.10) Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi surette bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.

 Bu cezalara alacaklının şikayeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer.

2004 Sayılı İİK Madde 74 BEYANIN MUHTEVİYATI

MAL BEYANI

BEYANIN MUHTEVİYATI


MADDE 74 - Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarından borcuna yetecek miktarın nevî ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.

2004 Sayılı İİK Madde 338 HAKİKATE MUHALİF BEYANDA BULUNANLARIN CEZASI

HAKİKATE MUHALİF BEYANDA BULUNANLARIN CEZASI

MADDE 338.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.9) Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikayeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Hakkında aciz vesikası alınmış borçlu, asgari ücretin üstünde bir geçim sürdürdüğü, aciz vesikası hamili alacaklının alacağının aciz vesikasına bağlanmasından en geç beş sene içinde müracaatı üzerine sabit olursa, asgari ücretin üstünde kalan gelirlerinden icra tetkik merciinin dörtte birden az olmamak üzere tespit edeceği kısmını merci kararının kesinleşmesinden itibaren en geç bir ay içinde ve aciz vesikasındaki borcun ödenmesine kadar her ay icra dairesine yatırmaya mecburdur. Bu mükellefiyeti yerine getirmeyen borçlu hakkında bir yıla kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi bir yılı geçemez.

Borçlunun nafaka borçluları dahil üçüncü şahıstan yardım görmesi, asgari ücretin üstünde eline geçen para ve menfaatlerin icra mahkemesi kararı ile belirlenecek kısmını, icra veznesine yatırmak mükellefiyetini ortadan kaldırmaz.
İkinci fıkradaki hükmün tatbikini birden fazla aciz vesikası hamili alacaklı talep etmiş ise, bunlar talep tarihi sırasıyla öncelik hakkını haizdir.


2004 Sayılı İİK Madde 44,337 TİCARETİ TERK HÜKÜMLERİNE MUHALEFET İçtihat

T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/1252
K. 2012/3116
T. 3.4.2012

• TİCARETİ TERK HÜKÜMLERİNE MUHALEFET ( Borçlu Ticaret Şirketinin Ticaret Sicili Adresinde Yaptırılan Zabıta Araştırmasına Göre Adresini Terk Ettiği veya Yeni Adresinin Tespit Edilemediği ve Sanıklardan Duruşmadaki Savunmasında İşyerini Taşıdıklarını Ancak Şu Anda Bir İşyerinin Olmadığına İlişkin Beyanı Karşısında Sanıkların Üzerine Atılı Suçun Oluştuğu )
• ADRESİN TERK EDİLMESİ ( Ticareti Terk Hükümlerine Muhalefet - Yeni Adresinin Tespit Edilemediği ve Sanıklardan Duruşmadaki Savunmasında İşyerini Taşıdıklarını Ancak Şu Anda Bir İşyerinin Olmadığına İlişkin Beyanlar Karşısında Suçun Oluştuğu )
• ZABITA ARAŞTIRMASI ( Ticareti Terk Hükümlerine Muhalefet - Borçlu Adresini Terk Ettiği veya Yeni Adresinin Tespit Edilemediği ve Sanıklardan Duruşmadaki Savunmasında İşyerini Taşıdıklarını Ancak Şu Anda Bir İşyerinin Olmadığına İlişkin Beyanı Karşısında Atılı Suçun Oluştuğu )

2004/m.44, 337

ÖZET : Ticaret şirket yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, Vergi Dairesi Müdürlüğünün yazısı ekindeki beyannamenin şikayet tarihini kapsamadığı gibi, bir ticari faaliyetin yapıldığının da belirlenememesi, borçlu ticaret şirketinin ticaret sicili adresinde yaptırılan zabıta araştırmasına göre adresini terk ettiği veya yeni adresinin tespit edilemediği ve sanıklardan duruşmadaki savunmasında, işyerini taşıdıklarını, ancak şu anda bir işyerinin olmadığına ilişkin beyanı karşısında, sanıkların üzerine atılı suçun oluştuğunun kabulü ile mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi isabetsizdir.

2004 Sayılı İİK Madde 345/a TİCARETİ TERK HÜKÜMLERİNE MUHALEFET İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/1386

K. 2012/3120

T. 3.4.2012

• TİCARETİ TERK HÜKÜMLERİNE MUHALEFET ( Geçerli Bir İcra Takibi Bulunmaması - Dava ve Cezanın İİK. Md. 354'de Yazılı Sebeplerden Düşeceğinin Kararda Belirtilmesi Gerektiği )

• GEÇERLİ BİR İCRA TAKİBİ BULUNMAMASI ( Dava ve Cezanın İİK. Md. 354'de Yazılı Sebeplerden Düşeceğinin Kararda Belirtilmesi Gerektiği - Ticareti Terk Hükümlerine Muhalefet Suçu )

2004/m. 345/a, 352

ÖZET : Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanıklar hakkında verilen kararda, İİK'nun 352. maddesine eklenen fıkra uyarınca dava ve cezanın İİK'nun 354. maddesinde yazılı sebeplerden düşeceğinin kararda belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, isabetsizdir.

2004 Sayılı İİK Madde 44,337/a TİCARETİ USULÜNE AYKIRI TERK SUÇU İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/28

K. 2010/1768

T. 8.3.2010

• TİCARETİ USULÜNE AYKIRI TERK SUÇU ( Duruşma Davetiyesinin Sanığın Terk Ettiği Bildirilen Adresine Tebligat Kanunu'nun 35. Md.Göre Tebliğe Çıkarılması Usulüne Uygun Olmadığı - Sanığın Tespit Edilecek Adresine Duruşma Günü Usulüne Uygun Olarak Tebliği Gerektiği )

• TEBLİGAT ( Ticareti Terk - Savunma Hakkı ve Adil Yargılanma Hakkı Gözönünde Bulundurularak Sanığın Tespit Edilecek Adresine Duruşma Gününün Usulüne Uygun Olarak Tebliği Gerektiği )

• ADİL YARGILANMA HAKKI ( Gözönünde Bulundurularak Sanığın Tespit Edilecek Adresine Duruşma Gününün Usulüne Uygun Olarak Tebliği Gerektiği - Ticareti Usulüne Aykırı Terk Suçu )

2709/m.36

7201/m.10,35

2004/m.44, 337/a

ÖZET : Ticareti terk suçundan yapılan yargılamada, duruşma davetiyesinin sanığın terk ettiği bildirilen adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarılması usulüne uygun değildir. Zira, terk edilen adrese bu şekilde yapılan tebligatın sanığın eline geçmeyeceği öngörülmektedir. Savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı gözönünde bulundurularak, sanığın tespit edilecek adresine duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edildikten sonra yargılamaya devam edilmelidir.

2004 Sayılı İİK Madde 44,337/a LİMİTED ŞİRKETLERİN MÜDÜRLERİ İçtihat

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2010/16-75

K. 2010/129

T. 1.6.2010

• TİCARETİ TERK SUÇU ( Tacir Sayılan Limited Şirketlerin Temsil ve İdareye Yetkili Müdürlerinin Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği )

• LİMİTED ŞİRKETLERİN MÜDÜRLERİ ( Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği - Gerçek Kişi Tacirler Gibi Cezalandırılabileceği )

• TİCARİ ŞİRKETİ TEMSİL VE İDAREDEN SORUMLU MÜDÜR VE YETKİLİLERİ ( Ticareti Terk Suçunu İşleyemeyeceklerinin Kabulü Halinde Ticareti Terk Suçunu İşleyen Gerçek Kişi Tacirlerin Cezalandırılmaları Gerektiği )

• ADRESİN DEĞİŞTİRİLMESİ OLGUSU ( Tek Başına Ticaretin Terk Edildiği Anlamına Gelmeyeceği de Göz Önüne Alınarak Sanığın Müdürü Olduğu Şirketin Ticareti Terk Edip Etmediğinin Araştırılması Gerektiği )

6762/m.14,18,136

2004/m.44,337/a,345

ÖZET : Tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasası'nın 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına da bir engel bulunmamaktadır. Diğer yandan, İİY'nın 44. maddesinde yapılan değişikliğin "ticareti terk eden kötü niyetli borçluların" bu davranışlarının önlenmesi amacıyla yapıldığı da gerekçede açıkça ifade edilmektedir.
Ticari şirketi temsil ve idareden sorumlu müdür ve yetkililerinin bu suçu işleyemeyeceklerinin kabulü halinde, ticareti terk suçunu işleyen gerçek kişi tacirlerin İİY'nın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerekecek, ancak aynı fiili işleyen ve İİY'nın 345. maddesi uyarınca bu fiilden sorumlu tutulması gereken ticari şirket müdür ve yetkililerinin cezai sorumluluktan muaf tutulmaları anlamına gelecektir ki bunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.

2004 Sayılı İİK Madde 337/a TİCARETİ TERK SUÇU İçtihat

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2011/16-505

K. 2012/28

T. 14.2.2012

• TİCARETİ TERK SUÇU ( Ticari Şirketlerin Müdür veya Yetkililerinin Bu Suçu İşleyebilecekleri - Adresin Değiştirilmesi Olgusunun Tek Başına Ticaretin Terk Edildiği Anlamına Gelmeyeceğinin Gözetilerek Suçun Oluşup Oluşmayacağının Değerlendirileceği )

• TİCARİ ŞİRKET YETKİLİLERİNİN TİCARETİ TERK SUÇUNU İŞLEYİP İŞLEYEMEYECEKLERİ ( Ticari Şirketlerin Müdür veya Yetkililerinin Bu Suçu İşleyebileceklerinin Kabulü Gereği )

• ADRESİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Adresin Değiştirilmesi Olgusunun Tek Başına Ticaretin Terk Edildiği Anlamına Gelmeyeceğinin Gözetilerek Şirket Yetkilisi ve Müdür Açısından Suçun Oluşup Oluşmayacağının Belirleneceği )

• MÜDÜR VE ŞİRKET YETKİLİLERİNİN CEZAİ SORUMLULUĞU ( Ticari Şirketlerin Müdür veya Yetkililerinin Ticareti Terk Suçunu Oluşturabileceği - Adresin Değiştirilmesi Olgusunun Tek Başına Ticaretin Terk Edildiği Anlamına Gelmeyeceğinin Gözetileceği )

2004/m.337/a

6762/m.136

ÖZET : 2004 sayılı İcra ve İflas Yasası’nın 337/a maddesi uyarınca hakkında dava açılan sanığın, ticari şirket yetkilileri açısından ticareti terk suçunun işlenemeyeceği gerekçesiyle beraatına karar verilen somut olayda uyuşmazlık; Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde sayılan ticari şirketlerin müdür veya yetkililerinin, İcra ve İflas Yasası’nın 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçunu işlemelerinin olanaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Ticari şirketi temsil ve idareden sorumlu müdür ve yetkililerinin bu suçu işleyemeyeceklerinin kabulü halinde, ticareti terk suçunu işleyen gerçek kişi tacirlerin İİY’nın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerekecek, ancak aynı fiili işleyen ve İİY’nın 345. maddesi uyarınca bu fiilden sorumlu tutulması gereken ticari şirket müdür ve yetkililerinin ise cezai sorumluluktan muaf tutulmaları anlamına gelecektir ki bunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Somut olayda adresin değiştirilmesi olgusunun tek başına ticaretin terk edildiği anlamına gelmeyeceği de göz önüne alınarak, sanığın müdürü olduğu şirketin ticareti terk edip etmediğinin araştırılması ve sonucuna göre, şirketin müdürü olan sanık açısından İİY’nın 337/a maddesinde düzenlenen suçun oluşup oluşmayacağının değerlendirilmesi zorunludur.

2004 Sayılı İİK Madde 44,337/a TİCARETİ TERK SUÇU İçtihat

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2010/16-75

K. 2010/129

T. 1.6.2010

• TİCARETİ TERK SUÇU ( Tacir Sayılan Limited Şirketlerin Temsil ve İdareye Yetkili Müdürlerinin Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği )

• LİMİTED ŞİRKETLERİN MÜDÜRLERİ ( Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği - Gerçek Kişi Tacirler Gibi Cezalandırılabileceği )

• TİCARİ ŞİRKETİ TEMSİL VE İDAREDEN SORUMLU MÜDÜR VE YETKİLİLERİ ( Ticareti Terk Suçunu İşleyemeyeceklerinin Kabulü Halinde Ticareti Terk Suçunu İşleyen Gerçek Kişi Tacirlerin Cezalandırılmaları Gerektiği )

• ADRESİN DEĞİŞTİRİLMESİ OLGUSU ( Tek Başına Ticaretin Terk Edildiği Anlamına Gelmeyeceği de Göz Önüne Alınarak Sanığın Müdürü Olduğu Şirketin Ticareti Terk Edip Etmediğinin Araştırılması Gerektiği )

6762/m.14,18,136

2004/m.44,337/a,345

ÖZET : Tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasası'nın 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına da bir engel bulunmamaktadır. Diğer yandan, İİY'nın 44. maddesinde yapılan değişikliğin "ticareti terk eden kötü niyetli borçluların" bu davranışlarının önlenmesi amacıyla yapıldığı da gerekçede açıkça ifade edilmektedir.
Ticari şirketi temsil ve idareden sorumlu müdür ve yetkililerinin bu suçu işleyemeyeceklerinin kabulü halinde, ticareti terk suçunu işleyen gerçek kişi tacirlerin İİY'nın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerekecek, ancak aynı fiili işleyen ve İİY'nın 345. maddesi uyarınca bu fiilden sorumlu tutulması gereken ticari şirket müdür ve yetkililerinin cezai sorumluluktan muaf tutulmaları anlamına gelecektir ki bunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.

2004 Sayılı İİK Madde 44 TİCARETİ TERK EDENLER

TİCARETİ TERK EDENLER

MADDE 44 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.22) Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilânlarının yayınlandığı gazetede ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mûtat ve münasip vasıtalarla ilân olunur. İlân masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.
Bu ilân tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hakkında iflâs yolu ile takip yapılabilir.
Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii tarihinden itibaren iki ay müddetle haczi kabil malları üzerinde tasarruf edemez.
Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicil hükümlerine dayanarak iyi niyetle elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlât edinenle evlâtlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında bulunulamaz.
 (Değişik 5. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.11) Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir. Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de bildirilir. 

Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya tâyin edilen kanuni müddet içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan mallar hakkında, tacirin talebi üzerine, mahkemece icra müdürü marifetiyle ve bu Kanun hükümleri dairesinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu maddede yazılı bir bankaya depo edilmesine karar verilebilir.

2004 Sayılı İİK Madde 337/a TİCARETİ TERK EDENLERİN CEZASI

TİCARETİ TERK EDENLERİN CEZASI

MADDE 337/a.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.8) 44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikayeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.

 Borçlunun iflası halinde, birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır.

2004 Sayılı İİK Madde 336 MÜFLİSİN MALLARINI VERMİYENLER HAKKINDAKİ CEZALAR

MÜFLİSİN MALLARINI VERMİYENLER HAKKINDAKİ CEZALAR


 MADDE 336.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.6) Müflisin mallarını ellerinde bulunduran veya müflise borçlu olan üçüncü şahıslar, iflasın açıldığına dair ilana muttali oldukları tarihten itibaren bir ay içinde makbul bir mazeret olmaksızın o malları iflas idaresi emrine vermezler veya borçlarını bildirmezlerse, doksan güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

2004 Sayılı İİK Madde 270 HAPİS HAKKI İÇİN DEFTER YAPILMASI

HAPİS HAKKI İÇİN DEFTER YAPILMASI

MADDE 270 - Kiralayan evvelce yapılması lâzım gelen icrai takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteyebilir.
Teahhurunda tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye müdürünün de yardımı istenebilir.

İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini yapar ve rehinleri paraya çevirme yoliyle takip talebinde bulunması için kiralayana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir.

2004 Sayılı İİK Madde 335 KİRACININ CEZALANDIRILACAĞI HALLER

KİRACININ CEZALANDIRILACAĞI HALLER


MADDE 335 - Üzerlerinde kiralayanın hapis hakkı tanınmış ve 270 inci madde mucibince defteri yapılmış eşyayı kaçıran veya gizleyen borçlu ile tahliyesi emrolunan yeri kiralayana zarar vermek maksadile işgal ettiren şahıs Türk Ceza Kanununun (276) ncı maddesine göre cezalandırılır.

2004 Sayılı İİK Madde 334 KONKORDATODA VEYA SERMAYE ŞİRKETLERİ İLE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASINDA YETKİLİ KİMSELERİ HATAYA DÜŞÜREN YA DA KONKORDATO VEYA UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMA KOŞULLARINA UYMAYAN BORÇLUNUN CEZASI

KONKORDATODA VEYA SERMAYE ŞİRKETLERİ İLE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASINDA YETKİLİ KİMSELERİ HATAYA DÜŞÜREN YA DA KONKORDATO VEYA UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMA KOŞULLARINA UYMAYAN BORÇLUNUN CEZASI


MADDE 334.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.5) Konkordato mühleti elde etmek veya konkordato veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesini tasdik ettirmek için hileli tutum ve davranışlarıyla mali durumu hakkında alacaklıları, komiseri, ara dönem denetçisini veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine ya da sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması projesine uymamak yoluyla kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin şikayeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

29 Ağustos 2013 Perşembe

2004 Sayılı İİK Madde 333/a ALACAKLILARI ZARARA UĞRATMAK İçtihat

T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/4375
K. 2010/5755
T. 4.10.2010
• ALACAKLILARI ZARARA UĞRATMAK (Sanığın Kastiyle Ticari İşletmenin Borçlarını Kısmen Veya Tamamen Ödemediği İddiası - Borçlu Şirketin Fiilen Yönetim Yetkisine Sahip Olup Olmadığının Araştırılması Gerektiği)
• ŞİRKETLERDE YÖNETİM YETKİSİ (Fiilen Sahip Olmayanlara İİK. Md. 333/a'daki Suçun İsnat Edilemeyeceği - Alacaklıları Zarara Uğratmak Kastiyle Ticari İşletmenin Borçlarını Kısmen Veya Tamamen Ödememek)
• TİCARİ İŞLETMENİN BORÇLARINI KISMEN VEYA TAMAMEN ÖDEMEMEK (Alacaklıları Zarara Uğratmak Kastiyle - Suçun İsnat Edilebilmesi İçin Sanığın Borçlu Şirketin Fiilen Yönetim Yetkisine Sahip Olması Gerektiği)
2004/m. 333/a
ÖZET : Sanığa isnat edilen suç, "Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesidir". Sanığın borçlu şirketin fiilen yönetim yetkisine sahip olup olmadığı araştırılmalıdır.

2004 Sayılı İİK Madde 333/a TİCARİ İŞLETMENİN BORÇLARINI ÖDEMEME İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/7567

K. 2011/7

T. 24.1.2011

• ALACAKLILARI ZARARA UĞRATMAK KASTIYLA TİCARİ İŞLETMENİN BORÇLARINI ÖDEMEME ( Ticaret Şirketlerinde Yönetim Yetkisine Sahip Olanların - Suçunun Oluşabilmesi İçin Ticari İşletmenin Borcu Ödeyebilecek Ekonomik Güce Sahip Olması Gerektiği )

• TİCARET ŞİRKETLERİNDE YÖNETİM YETKİSİNE SAHİP OLANLAR ( Alacaklıları Zarara Uğratmak Kastıyla Ticari İşletmenin Borçlarını Ödememesi Suçunun Oluşabilmesi İçin Ticari İşletmenin Borcu Ödeyebilecek Ekonomik Güce Sahip Olması Gerektiği )

• TİCARİ İŞLETMENİN BORÇLARINI ÖDEMEME ( Ticaret Şirketlerinde Yönetim Yetkisine Sahip Olanların - Suçunun Oluşabilmesi İçin Ticari İşletmenin Borcu Ödeyebilecek Ekonomik Güce Sahip Olması Gerektiği )

2004/m.333/a,351

ÖZET : Ticaret şirketlerinde yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını ödemeyerek alacaklıları zarara uğratma suçunun oluşabilmesi için, ticari işletmenin borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olması ve yönetim yetkisine hukuken veya fiilen sahip olan sanığın kasıtlı olarak ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmaları, ayrıca bu eylemlerinin başka suçu oluşturmaması gerekir.

2004 Sayılı İİK Madde 333/a ALACAKLILARI ZARARA UĞRATMAK KASTİYLE TİCARİ İŞLETMENİN BORÇLARININ ÖDENMEMESİ İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/954

K. 2011/3255

T. 3.6.2011

• ALACAKLILARI ZARARA UĞRATMAK KASTİYLE TİCARİ İŞLETMENİN BORÇLARININ ÖDENMEMESİ ( Kooperatifler Türk Ticaret Kanununda Ticaret Şirketleri Arasında Gösterilse de Kooperatiflerin Ticaret Şirketi Kapsamında Değerlendirilemeyecekleri)

• KOOPERATİFLERİN TİCARET ŞİRKETİ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ ( Amaçlarının Ortaklarının Konut İhtiyacını Karşılamak Olduğu - Bu İhtiyacı Karşıladıktan Sonra Tasfiye ve Terkin Edildikleri ve Hiçbir Ticari Faaliyeti Bulunmadıkları)

• TİCARET ŞİRKETLERİNDE HUKUKEN VEYA FİİLEN YÖNETİM YETKİSİNE SAHİP OLANLARIN İŞLEDİKLERİ SUÇ ( Alacaklıları Zarara Uğratmak Kastiyle Ticari İşletmenin Borçlarının Kısmen veya Tamamen Ödenmemesi - Kooperatiflerin Ticaret Şirketi Kapsamında Değerlendirilemeyecekleri)

6762/m. 136

ÖZET : Dava, ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçuna ilişkindir. Her ne kadar kooperatifler Türk Ticaret Kanunu'nda ticaret şirketleri arasında gösterilmişse de, amacı ortaklarının konut ihtiyacını karşılamak olan ve bu ihtiyacı karşıladıktan sonra tasfiye ve terkin edilen ve hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan konut yapı kooperatifleri ticaret şirketi kapsamında değerlendirilemez.

2004 Sayılı İİK 333/a TİCARİ İŞLETMEDE YÖNETİCİNİN SORUMLULUĞU

TİCARİ İŞLETMEDE YÖNETİCİNİN SORUMLULUĞU

MADDE 333/a.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.4) Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde, alacaklının şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

 Birinci fıkradaki suç taksirle işlendiği takdirde, alacaklının şikâyeti üzerine, fail hakkında zararın ağırlığına göre ikibin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

2004 Sayılı İİK Madde 333 İFLAS VE KONKORDATO İŞLERİNDE HUSUSİ MENFAAT TEMİN EDENLERİN CEZASI

İFLAS VE KONKORDATO İŞLERİNDE HUSUSİ MENFAAT TEMİN EDENLERİN CEZASI

MADDE 333.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.3) Her kim iflas bürosu veya idaresinin yahut bir alacaklının veya alacaklılar toplanmasındaki mümessilinin reyini yahut konkordatoya muvafakatini kazanmak için ona hususi bir menfaat temin veya vaat ederse altı aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Menfaat temin eden alacaklı yahut mümessili de aynı ceza ile cezalandırılır.

Suçun iflas bürosu veya idaresi üyesi tarafından işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.

2004 Sayılı İİK Madde 332 ACZİNE KENDİ FİİLİ İLE SEBEBİYET VERMEK İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/2065

K. 2007/2019

T. 29.5.2007

• ACZİNE KENDİ FİİLİ İLE SEBEBİYET VERMEK ( Suç Hakkında İddianame İle Dava Açılması Gerekmediği - Alacaklının Şikayeti Üzerine Takip Edileceği )

• İDDİANAME İLE DAVA AÇILMASI ( Aczine Kendi Fiili İle Sebebiyet Vermek - Suç Hakkında İddianame İle Dava Açılması Gerekmediği/Alacaklının Şikayeti Üzerine Takip Edileceği )

• ŞİKAYET ( Aczine Kendi Fiili İle Sebebiyet Vermek - Alacaklının Şikayeti Üzerine Takip Edileceği )

2004/m.332

ÖZET : Aczine kendi fiili ile sebebiyet vermek suçundan sanık hakkında sanığa yöneltilen suç hakkında iddianame ile dava açılmasının gerekmediği, icra Mahkemesince verilecek dilekçe ile yargılamaya başlanacağı hususu göz önüne alındığında, itirazın kabulü gerekir.

2004 Sayılı İİK Madde 332 Aczine Kendi Fiiliyle Sebebiyet Veren Veya Vaziyetinin Fenalığını Bilerek Ağırlaştıran Borçlunun Cezası

ACZİNE KENDİ FİİLİYLE SEBEBİYET VEREN VEYA VAZİYETİNİN FENALIĞINI BİLEREK AĞIRLAŞTIRAN BORÇLUNUN CEZASI

MADDE 332 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.131) Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, âdet üzere tecviz edilemiyecek bir hiffetle hareket ederek veya haddinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülâsyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde, onbeş günden altı aya kadar hafif hapis cezasiyle cezalandırılır.
Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

2004 Sayılı İİK Madde 331 ALACAKLIYI ZARARA UĞRATMAK İÇİN MEVCUDU EKSİLTMEK İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/4252

K. 2006/8333

T. 27.12.2006

• ALACAKLIYI ZARARA UĞRATMAK İÇİN MEVCUDU EKSİLTMEK ( Lehe Olan Hüküm Önceki ve Sonraki Kanunların İlgili Bütün Hükümleri Olaya Uygulanarak Ortaya Çıkan Sonuçların Birbirleriyle Karşılaştırılması Suretiyle Belirleneceği )

• LEHE KANUN UYGULAMASI ( Önceki ve Sonraki Kanunların İlgili Bütün Hükümleri Olaya Uygulanarak Ortaya Çıkan Sonuçların Birbirleriyle Karşılaştırılması Suretiyle Belirleneceği )

2004/m.331

5252/m.9/3

ÖZET : Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.
DAVA : Alacaklısını zarara sokmak kastı ile mevcudunu eksiltmek suçundan sanık Hüseyin hakkında açılan davada İİK'nın 5358 sayılı Kanun'la değişik 331. maddesi gereğince 6 ay hapis ve 3.600.00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C. Başsavcılığı'nın bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak gereği düşünüldü:

2004 Sayılı İİK Madde 331 SANIĞA TEBLİĞ EDİLEN DURUŞMA DAVETİYESİ İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/3478

K. 2010/4400

T. 21.6.2010

• ALACAKLISINI ZARARA UĞRATMAK KASTİYLE MEVCUDUNU EKSİLTMEK ( Alacaklının Alacağını Alamadığının İspatlanamaması Nedeniyle İsnat Edilen Suçun Unsurlarıyla Birlikte Oluşmadığı )

• SANIĞA TEBLİĞ EDİLEN DURUŞMA DAVETİYESİ ( Yokluğunda Duruşma Yapılabileceğine İlişkin Açıklamanın Bulunmadığı Göz Ardı Edilerek Yokluğunda Yargılama Yapılarak Savunma Hakkının Kısıtlanması Suretiyle Mahkumiyetine Karar Verilemeyeceği )

• YOKLUKTA YARGILAMA YAPILMASI ( Sanığa Tebliğ Edilen Duruşma Davetiyesinde Yokluğunda Duruşma Yapılabileceğine İlişkin Açıklamanın Bulunmadığı Göz Ardı Edilerek Yokluğunda Yargılama Yapılarak Savunma Hakkının Kısıtlandığı )

2004/m.331

5237/m.52

ÖZET : Alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçundan sanığın ceza davasının dayanağı olan 3. İcra Müdürlüğü'nün icra dosyasında alacaklının borçlunun maaşı ve gayrimenkulleri üzerine konulan hacizlerin fekkini talep ettiği dikkate alındığında, alacaklının alacağını alamadığının ispatlanamaması nedeniyle isnat edilen suçun unsurlarıyla birlikte oluşmadığı gözetilmeksizin sanığın beraatı yerine cezalandırılmasına karar verilmesi,
Sanığa tebliğ edilen duruşma davetiyesinde, yokluğunda duruşma yapılabileceğine ilişkin açıklamanın bulunmadığı göz ardı edilerek yokluğunda yargılama yapılarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkumiyetine karar verilmesi, yasaya aykırıdır.

2004 Sayılı İİK Madde 331 KİŞİSEL BORÇLARA İLİŞKİN ÖDEMELER İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/3939

K. 2010/5207

T. 20.9.2010

• ALACAKLISINI ZARARA UĞRATMAK ( Şirkete Ait Araçların Satışından Elde Edilen Gelirin Şirket Kayıtlarına Geçtiği ve Elde Edilen Gelirin Mal Alımı ve Çeşitli Ödemeler İçin Kullanıldığı - Hiçbir Takibe Uğramayan Kişisel Borçlara İlişkin Ödemelerin Bu Kapsamda Değerlendirilemeyeceği )

• ŞİRKETE AİT ARAÇLARIN SATIŞINDAN ELDE EDİLEN GELİR ( Şirket Kayıtlarına Geçtiği ve Elde Edilen Gelirin Mal Alımı ve Çeşitli Ödemeler İçin Kullanıldığı/Hiçbir Takibe Uğramayan Kişisel Borçlara İlişkin Ödemelerin Bu Kapsamda Değerlendirilemeyeceği - Alacaklısını Zarara Uğratmak )

• KİŞİSEL BORÇLARA İLİŞKİN ÖDEMELER ( Alacaklısını Zarara Uğratmak - Şirkete Ait Araçların Satışından Elde Edilen Gelirin Şirket Kayıtlarına Geçtiği ve Elde Edilen Gelirin Mal Alımı ve Çeşitli Ödemeler İçin Kullanıldığı - Hiçbir Takibe Uğramayan Kişisel Borçlara İlişkin Ödemelerin Bu Kapsamda Değerlendirilemeyeceği )

2004/m.331

ÖZET : Sanıklara isnat edilen suç, İİK'nun 331. maddesinde "haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlendiği dikkate alındığında; şirkete ait araçların satışından elde edilen gelirin şirket kayıtlarına geçtiği, elde edilen gelirin mal alımı ve çeşitli ödemeler için kullanıldığı hükme dayanak bilirkişi raporundan anlaşılmış ise de hiçbir takibe uğramayan kişisel borçlara ilişkin ödemelerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği göz önünde bulundurularak satıştan elde edilen gelirle hangi borçların ödendiği vergi ya da SSK ( SGK ) borcuna ilişkin olup olmadığı, bu borçların herhangi bir takibe konu edilip edilmediği, takibe konu edilmiş ise ilgili dosyalar ve ödeme tarihleri araştırılmaksızın eksik inceleme ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsizdir.

2004 Sayılı İİK Madde 331 ACİZ BELGESİ İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/8948

K. 2011/1808

T. 11.4.2011

• ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASTIYLA MEVCUDU EKSİLTME SUÇU ( Aciz Belgesi Alınmasının Zorunlu Olmadığı - Alacağın Tahsil Edilmediğinin İspat Edilmesi Halide de Suçun Oluşabileceğinin Gözetilmesi Gereği )

• ACİZ BELGESİ ( Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mecudu Eksiltme Suçunun Olşması İçin Aciz Belegesi Alınmasının Zorunlu Olmadığı )

2004/m. 331

ÖZET : Sanığa isnat edilen suçun oluşumu için aciz belgesinin alınması zorunlu olmayıp, alacağın tahsil edilemediğinin ispat edilmesi halinde de suçun oluşabileceği gözetilmeden, borçlu aleyhine aciz vesikası düzenlenmediği gerekçesiyle beraat kararı verilmesi hatalıdır.

2004 Sayılı İİK Madde 331 Mevcudu Eksiltmek İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/3030

K. 2011/1823

T. 11.4.2011

• ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDU EKSİLTMEK ( Satış Tarihi İle Satışa İlişkin Kayıtların Tapudan Getirtilerek Dosyaya Konulması ve Borç Alınmışsa Bu Para İle Hangi Borçların Ödendiği Hususları Araştırılıp Sonucuna Göre Sanıkların Hukuki Durumlarının Takdiri Gerektiği )

• MEVCUDU EKSİLTMEK ( Alacaklısını Zarara Sokmak Kastiyle - Satış Tarihi İle Satışa İlişkin Kayıtların Tapudan Getirtilerek Dosyaya Konulması ve Borç Alınmışsa Bu Para İle Hangi Borçların Ödendiği Hususlarının Araştırılması Gerektiği )

• SATIŞA İLİŞKİN KAYITLAR ( Alacaklısını Zarara Sokmak Kastiyle Mevcudu Eksiltmek - Satış Tarihi İle Satışa İlişkin Kayıtların Tapudan Getirtilerek Dosyaya Konulması ve Borç Alınmışsa Bu Para İle Hangi Borçların Ödendiği Hususları Araştırılıp Sonucuna Göre Sanıkların Hukuki Durumlarının Takdiri Gerektiği )

2004/m.331

ÖZET : Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksiltmek suçundan yargılanmıştır. Aynı gün birlikte icra dairesine giderek ödeme emrini tebellüğünü müteakip sürelerden de feragat ederek haczi kesinleştirdiği ve maaşına haciz tatbik edilmesine muvafakat etmek suretiyle asıl olmayan borç ikrar ederek alacaklılarını zarara soktuğunun iddia edilmesi nedeniyle, savunmaları doğrultusunda sanığın hangi taşınmazlarını kime ve ne kadarlık bir fiyatla satarak sanık M. A. A.'a borç para verdiği, satış tarihi ile satışa ilişkin kayıtların tapudan getirtilerek dosyaya konulması, borç alınmışsa bu para ile hangi borçların ödendiği hususları araştırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri yerine eksik inceleme ile beraatlerine karar verilmesi, yasaya aykırıdır.

2004 Sayılı İİK Madde 331 Alacaklıyı Zarara Uğratmak İçin Mevcudu Eksiltmek İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/2542

K. 2011/7063

T. 14.11.2011

• ALACAKLIYI ZARARA UĞRATMAK İÇİN MEVCUDU EKSİLTMEK ( Aracın Halen Kimin Üzerinde ve Kimin Kullanımında Olduğu Hali Hazır Durumuna Göre Özellikle Üzerindeki Motor Aksamlarının Kendi Orijinal Parçaları Olup Olmadığının Uzman Bilirkişi Marifetiyle Saptanacağı )

• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Alacaklıyı Zarara Uğratmak İçin Mevcudu Eksiltmek - Aracın Halen Kimin Üzerinde ve Kimin Kullanımında Olduğu Hali Hazır Durumuna Göre Özellikle Üzerindeki Motor Aksamlarının Kendi Orijinal Parçaları Olup Olmadığının Saptanması Gerektiği )

• ARACIN DURUMU ( Alacaklıyı Zarara Uğratmak İçin Mevcudu Eksiltmek - Kimin Üzerinde ve Kimin Kullanımında Olduğu ve Hali Hazır Durumuna Göre Üzerindeki Motor Aksamlarının Kendi Orijinal Parçaları Olup Olmadığının Uzman Bilirkişi Marifetiyle Saptanması Gerektiği )

2004/m.331

ÖZET : Yapılan satışta aracı satın alan şahısla sanıklar arasında yakın akrabalık ya da yakın arkadaşlık ilişkisi bulunup bulunmadığı, aracın halen kimin üzerinde ve kimin kullanımında olduğu, aracın hali hazır durumuna göre özellikle üzerindeki motor aksamlarının kendi orijinal parçaları olup olmadığının uzman bilirkişi marifetiyle saptanmasını takiben sanıkların hukuki durumlarının takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, isabetsizdir.
Sanıkların bir eyleminin bulunup bulunmadığı, Bursa 11. icra Müdürlüğünün dosyası üzerinden yapılan satışta aracı satın alan şahısla sanıklar arasında yakın akrabalık ya da yakın arkadaşlık ilişkisi bulunup bulunmadığı, aracın halen kimin üzerinde ve kimin kullanımında olduğu, aracın hali hazır durumuna göre özellikle üzerindeki motor aksamlarının kendi orijinal parçaları olup olmadığının uzman bilirkişi marifetiyle saptanmasını takiben sanıkların hukuki durumlarının takdiri yerine eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

2004 Sayılı İİK Madde 331 Alacaklısını Zarara Uğratmak Kastıyla Mevcudunu Eksiltmek İçtihat

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/7834

K. 2012/3675

T. 24.4.2012

• ALACAKLISINI ZARARA UĞRATMAK KASTIYLA MEVCUDUNU EKSİLTMEK ( Sanığa Duruşmaya Gelmediği Takdirde Yokluğunda Yargılama Yapılacağına İlişkin Açıklama Yerine CMK. Md. 145 ve 253'deki Açıklamayı İçeren Davetiye Tebliğinin İsabetsizliği )

• SANIĞIN YOKLUĞUNDA YARGILAMAMA YAPILAMAMASI ( Duruşmaya Gelmediği Takdirde Yokluğunda Yargılama Yapılacağına İlişkin Açıklama Yerine CMK. Md. 145 ve 253'deki Açıklamayı İçeren Davetiye Tebliğinin İsabetsizliği )

• İÇTİMA ( Hapis Cezasından Çevrilen Adli Para Cezası İle Beş Gün Karşılığı Olarak Verilen Para Cezası Toplanarak Sanığın Cezalandırılmasına Karar Verilemeyeceği - 5237 S.K.'da İçtima Hükümleri Bulunmadığı )

• CEZALARIN İÇTİMAI ( 5237 S.K.'da İçtima Hükümleri Bulunmadığı - Hapis Cezasından Çevrilen Adli Para Cezası İle Beş Gün Karşılığı Olarak Verilen Para Cezası Toplanarak Sanığın Cezalandırılmasına Karar Verilemeyeceği )

2004/m. 331, 349

5237/m. 50/a, 52/2

5271/m. 145

ÖZET : Alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçundan sanığa duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda yargılama yapılacağına ilişkin açıklama yerine CMK'nun 145 ve 253. maddelerindeki açıklamayı içeren duruşma davetiyesinin tebliği ile yetinilerek, sanığın yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması;

2004 Sayılı İİK Madde 331 ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDUNU EKSİLTEN BORÇLULARIN CEZASI

ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDUNU EKSİLTEN BORÇLULARIN CEZASI

MADDE 331 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.130) Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, alacaklısını zarara sokmak maksadiyle, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizliyerek muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirerek veya aslı olmıyan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde, üç aydan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılır.
Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işliyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.
(Ek 3. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.58) Gayrimenkul rehni kapsamında bulunan teferruatın rehin alacaklısına zarar vermek kasıtı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, teferruatın zilyedi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi uygulanır.
Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur.

HİLELİ İFLAS TCK MADDE 161 İÇTİHAT

T.C.

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2008/352

K. 2008/1731

T. 25.3.2008

• HİLELİ İFLAS SUÇU ( Suçun Objektif Cezalandırılabilme Koşulunun Ticaret Mahkemesince İflas Kararı Verilmesi Olduğu - Suça Konu Hareketlerin Karar Verilmeden Önce Yapıldığı/Suç Tarihi İflas Kararının Kesinleşme Tarihi Olduğundan Dava Zamanaşımının Gerçekleşmediğinin Kabul Edileceği )

• OBJEKTİF CEZALANDIRILABİLME KOŞULU ( Hileli İflas Suçunda Suçun Objektif Cezalandırılabilme Koşulunun Ticaret Mahkemesince İflas Kararı Verilmesi Olduğu )

• DAVA ZAMANAŞIMI ( Hileli İflas Suçu - Suça Konu Hareketlerin Karar Verilmeden Önce Yapıldığı/Suç Tarihi İflas Kararının Kesinleşme Tarihi Olduğundan Dava Zamanaşımının Gerçekleşmediğinin Kabul Edileceği )

765/m.102

5237/m.161

ÖZET : Hileli iflas suçunda; suçun objektif cezalandırılabilme koşulu ticaret mahkemesince iflas kararı verilmesi olup suçun maddi unsurunu oluşturan hareketlerin iflas kararının verilmesinden önce yapılması halinde suç tarihi iflas kararının kesinleşme tarihi olduğundan; olayda dava zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilmelidir.

2004 Sayılı İİK Madde 311 HİLELİ İFLAS HALLERİ

HİLELİ İFLAS HALLERİ

MADDE 311 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.129) İflâsından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve hususiyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır :

1. Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya tahrip ederse;

2. Alacaklıların zararına olarak hakikata aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse;

3. Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;

4. Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa;

5. Hakikata aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa;

5237 SAYILI TCK MADDE 161 HİLELİ İFLAS

HİLELİ İFLÂS

MADDE 161 - (1) Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için;
a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,
b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,
c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,
d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi,
Gerekir.

MADDE GEREKÇESİ: Madde metninde, bir ticari faaliyet bağlamında mal­varlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişinin cezalandı­rılması öngörülmüştür. Ancak, kişinin bu tasarruflar nedeniyle cezalandırı­labilmesi için, iflasa karar verilmiş olması gerekir. Bu nedenle, iflas olgusu­nun gerçekleşmesi, bir objektif cezalandırılabilme şartı niteliği taşımaktadır.
Hileli iflâs suçu, seçimlik hareketli bir suçtur. Madde metninde bu se­çimlik hareketler belirlenmiştir.
Bu suçun faili, iflâsa tabi bir borçlu yani, tacir olabilir. Ancak, bir tü­zel kişinin tacir olması durumunda, tüzel kişiliğin organ veya temsilcisi olan, tüzel kişi adına tasarrufta bulunan gerçek kişiler de suç faili olabile­ceklerdir. 

2004 Sayılı İİK Madde 310 TAKSİRATLI İFLAS HALLERİ

TAKSİRATLI İFLAS HALLERİ

MADDE 310 - Aşağıdaki hallerden biri kendisinde bulunan müflis taksiratlı sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır.

1- Ziyanları için makul sebepler gösteremezse;

2- Evinin masrafları hadden fazla ise;

3- Kumar yahut mücerret baht oyunlarında ve borsa muamelelerinde külliyetli para sarfetmisse;

4- Borcunun, mevcudu ile alacağından çok olduğunu bildiği halde bu vaziyetinden haberleri olmıyan kimselerden ehemmiyetli miktarda veresiye mal satın yahut borç para almış ise;

5- (Değişik: 6763 - 29.8.1956 / m.42) Ticaret Kanununun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının 1 ilâ 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri hiç veya Kanunun emrettiği şekilde tutmamış ise;

6- Mevcudu ile alacağından çok fazla mebaliğ için senetler imza etmiş ise;

7- (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.128) İflâs takibi sırasında mahkeme, iflâs idaresi veya iflâs dairesi tarafından çağrıldığı halde makbul bir mazeret olmaksızın gelmemiş ise;

8- İşlerini terkederek kaçmış ise;

9- Evvelki bir konkordato şartlarını ifa etmeden yeniden iflâsına hükmolunmuş ise;

10- 178 inci maddenin son fıkrası hükmüne riayet etmeyipte bir sene içinde iflâsı vuku bulmuşsa.


5237 SAYILI TCK MADDE 162 TAKSİRATLI İFLAS

TAKSİRLİ İFLAS
MADDE 162 - (1) Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

MADDE GEREKÇESİ: Madde metninde, taksirli iflas suçu tanımlanmıştır. Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin (Türk Ticaret Kanunu, madde 20, fıkra 2) gösterilmemesi yani objektif özen yükümlülüğünün ihlâli dola­yısıyla iflâsa sebebiyet verilmesi hâlinde taksirli iflas söz konusudur.

Hileli iflas suçunda olduğu gibi, kişinin taksirli iflas dolayısıyla ceza­landırılabilmesi için, tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösteril­memesi dolayısıyla iflâsa karar verilmiş olması gerekir. Bu nedenle, iflas olgusunun gerçekleşmesi, bu suç açısından da bir objektif cezalandırılabilme şartı niteliği taşımaktadır.